SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

FEDAİLU LEYLETİ’L-KADR

<< 948 >>

باب: التماس ليلة القدر في السبع الأواخر.

2- Kadir Gecesinin, Ramazanın Son Yedi Gecesinde Aranması

 

حدثنا عبد الله بن يوسف: أخبرنا مالك، عن نافع، عن ابن عمر رضي الله عنهما:

 أن رجالا من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم أروا ليلة القدر في المنام في السبع الأواخر، فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (أرى رؤياكم قد تواطأت في السبع الأواخر، فمن كان متحريها فليتحرها في السبع الأواخر).

 

[-2015-] İbn Ömer r.a. şöyle demiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ashabından birkaç kişiye kadir gecesi rüyalarında Ramazan ayının son yedi gecesinde gösterildi. Bunun üzerine Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Rüyalarınızın son yedi gece üzerinde birleştiğini görüyorum. Öyleyse kadir gecesini araştıran kişi onu son yedi gecede araştırsın".

 

 

حدثنا معاذ بن فضالة: حدثنا هشام، عن يحيى، عن أبي سلمة قال: سألت أبا سعيد، وكان لي صديقا، فقال:

 اعتكفنا مع النبي صلى الله عليه وسلم العشر الأوسط من رمضان، فخرج صبيحة عشرين فخطبنا، وقال: (إني أريت ليلة القدر، ثم أنسيتها، أو: نسيتها، فالتمسوها في العشر الأواخر في الوتر، وإني رأيت أني أسجد في ماء وطين، فمن كان اعتكف مع رسول الله صلى الله عليه وسلم فليرجع). فرجعنا وما نرى في السماء قزعة، فجاءت سحابة فمطرت حتى سال سقف المسجد، وكان من جريد النخل، وأقيمت الصلاة، فرأيت رسول الله صلى الله عليه وسلم يسجد في الماء والطين، حتى رأيت أثر الطين في جبهته.

 

[-2016-] Ebu Seleme r.a. şöyle demiştir: Arkadaşım Ebu Said'e (kadir gecesini) sordum. Bana şunları anlattı: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte Ramazan'ın ortasındaki on günde itikaf yaptık. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem yirminci günün sabahında minbere çıkarak bize hitap ederek şöyle dedi: "Bana kadir gecesi gösterildi, sonra da unutturuldu. Kadir gecesini Ramazan'ın son on gününün tek gecelerinde araştırın. Ben (rüyamda kadir gecesinde) su ve çamur içinde secde ettiğimi gördüm. Benimle birlikte itikaf yapanlar, itikafına geri dönsün".

 

Bunun üzerine biz itikafa geri döndük. Gökyüzünde hiçbir bulut görmüyorduk. Sonra bir bulut geldi ve yağmur yağdı. O kadar yağdı ki mescid'in tavanından aktı. Mescid'in tavanı hurma dallarından yapılmıştı. Namaz için kamet getirildi. Resulullah'ın su ve çamur içinde secde yaptığını gördüm. Öyle ki çamurun izini onun alnında gördüm.

 

 

AÇIKLAMA:     Bu ve bundan sonraki konu başlıkları, kadir gecesinin hangi gece olduğunu açıklamak için konulmuşlardır. İlim adamları bu konuda farklı görüşlere sahiptir­ler. Biz bunu, iki konuya ait hadisleri açıkladıktan sonra belirteceğiz.

 

 

Hadisten Çıkan Sonuçlar

 

Rüya önemlidir. Dinin kurallarına aykırı olmamak şartıyla meydana gelen olaylarda rüyaları delil olarak göstermek caizdir. Bu konuda Rüya tabirleri bö­lümünde geniş bilgi verilecektir. (6982. hadis.)

 

Ebu Said'in rivayet ettiği hadislerde şu hususlar yer almaktadır: Namaz kılan kişi, alnını silmeyi bırakır.

 

Bir engel üzerine secde edilir. Çoğunluk bunu hafif bir iz şeklinde yorumla­mışlardır.

 

Çamura secde etmek caizdir.

 

Evla olanını talep etme emredilmiş, daha faziletli olan ameli elde etme hu­susu tavsiye edilmiştir.

 

Hz. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem hakkında unutma söz konusu olabilir. Bu, özellikle de tebliği İle ilgili olmayan konularda onun için bir eksiklik sayılmaz. Hatta bunda, hüküm koyma konusu ile ilgili bir maslahat bile bulunabilir. Nite­kim namazdaki yanılması sebebiyle "sehiv secdesi" hükmü konulmuştur. Yahut da bu hadiste olduğu gibi bunun bir yararı, ibadeti yapmak için elden gelen gayreti göstermeye vesile olmasıdır. Nitekim kadir gecesinin zamanı kesin olarak belirtilmiş olsaydı, diğer gecelerde ibadet yapma (azalacak yahut) ortadan kal­kacaktı. Hz. Nebi'in Sallallahu Aleyhi ve Sellem "belki de bu sizin için hayırlıdır" sözü ile kastedilen de bu olmalıdır.

 

"Ramazan ayı" demeksizin sadece "Ramazan" denilebilir.

 

Ramazan'da itikaf müstehaptır, bu itikafın son on günde yapılması tercih edilir.

 

Rüyalardan bir kısmı, yapılan yorumdaki gibi aynen çıkar. Nebilerin rüyalarına hükümler bağlanabilir.

 

Ebu Seleme'nin Ebu Said ile arasında geçen olayda ilim öğrenmek için bir yerden bir yere gitmek, soru sormak için kalabalık olmayan yerleri seçmek, soru sorana cevap vermek, birinden yararlanırken zorluk çıkarmamak, Önce öğren­mek İsteyenin soru sorması gibi hususlar vardır.

 

Bir şey öğretmeden önce hutbe okumak (konuşma yapmak),

 

Yumuşak davranma ve tedricilik esasına bağlı kalmak suretiyle uzak görülen İtaat ve ibadeti yaklaştırmak, zorluğu kolaylaştırmak gerekir.

 

Bu hadisten şu hükmün de çıkarılabileceği söylenmiştir: Vakıf binalarının, daha güçlü ve daha yararlı olanı ile değiştirilmesi caizdir.